Yesil Rehber (Green Book)
"İnsanların kalbini değiştirmek cesaret ister."
Geçenlerde bir film izledim. Uzun zamandır listemdeydi fakat
ben yeni bir filme anında kendimi veremediğim için önceden izlediklerimi tekrar
seyretmeyi tercih ediyorum. Bu sefer bir değişiklik olsun istedim ve pişman
olmayacağımı biliyordum sanırım. Filmin ismi Green Book. Türkçeye çevirirsek
Yeşil Rehber diye geçiyor. Netflix’te izleyebilirsiniz. Oyuncularına ve
yönetmenine hiç hakim değilim.
Konusuna geçelim. 2018 yapımı bir filmmiş. Yaklaşık iki
saatlik bir film. Bu filmde ırkçılığa değiniyor ve beni etkilediğini belirtmek
isterim. Olay örgüsü şöyle başlıyor. Tony Vallelonga (Lip) takma isimli karısı
ve iki çocuğu olan bir aile babası evini geçindirmek için bizim deyimimizle
gazino tarzı bir yerde çalışıyor. Kısa süreli tadilata girince başka bir işe
girmek zorunda kalıyor. Tony Lip’in çevresi de çok geniş olduğu için kolayca
bir arkadaşı aracılığıyla Dr. Shirley adında bir adamın şoför araması üzerine
iş görüşmesine gidiyor. Tony, Dr. Shirley’nin isteklerini karşılamayacağını
anlayınca geri adım atıyor fakat Dr. Shirley onu ikna etmeyi başarıyor. Bu Dr. dediğimiz
kişi aslında bir müzisyen, piyanist. Siyahi olduğu için çok fazla ırkçılığa
uğruyor. Güney ülkelerine turneye çıkıyorlar. Tony Lip’te şoförü olarak ona
eşlik ediyor. Tony’nin karakterini çok sevdim ama onda da az buçuk bir ırkçılık
vardı başlarda. Kendinden emin bir karakteri var sağlam bir duruş sergiliyor. Kalıbının
adamı diyebiliriz. Dr. Shirley ise küçük yaşlardan beri piyano çalmaya devam
ettiği için fazlasıyla nazik centilmen bir adam. Bu süreçte Tony ailesine yani
karısına mektup yazmayı ihmal etmiyor. Dr. Shirley buna da el atıyor ve bir
kadına nasıl mektup yazılır bunun inceliklerini öğretiyor. Tony Lip ise Shirley’nin
başı sık sık ırkçılığa uğradığı için onu aynı zamanda korumakla meşgul. Düşünün
bir insanın ten renginden dolayı bile halka açık olan tuvaleti kullanması yasak.
Beyaz tenlilerin arasında yemek yemesine bile hoş bakılmıyor. Adam konser
verecek ama o insanlarla aynı ortamda yemek yemesine izin verilmiyor.
Toplum olarak her şekilde önyargılı yaklaşmakta üstümüze yok. Din, dil, ırk farketmiyor. Çoğu insan kendi gibi olmayanı fiziksel özellikleriyle yargılamakla bir yere varabileceğini sanıyor. Hepimizin ne olursak olalım eşit olmamız gerektiğini idrak etmesi gerekiyor. Bu kendi içinde çok derinlikli ve ayrıcalıklı bir konu olsa da genel durumu böyle özetleyebiliriz. Son olarak filme puanım 9/10 diyebilirim. Belki bu filmi de biraz zaman geçtikten sonra tazelemek adına tekrar izleyebilirim.
Yorumlar
Yorum Gönder