Bohemian Rhapsody Film Incelemesi
Bohemian Rhapsody 10/10
Film Freddie’nin ilk olarak barda dinlediği bir gruba üye
olmasıyla başlıyor. Grubun bateristi Freedie’nin dişlerinden dolayı onu
aşağılıyor. Freddie bozuntuya vermiyor ve bir şarkı mırıldandıyor ve gruba
artık dahil olmuş oluyor. Kendisinin marjinal stili dış görünüşü ile tam bir
rockstar olma yolunda ilerliyor. Ekip arkadaşları biraz gıcık tipler olsalarda
Freddie’ye ayak uydurmayı başarıyorlar.
Ünlü olmaya başladıkları zamanlarda Freddie bir kızla
tanışıyor ve ilişkileri başlamış oluyor. Şanslı kızın adı Mary Austin. Freddie
o sırada turneden turneye koşarken kendisinin eşcinsel bir birey olduğunu fark
ediyor. Kız arkadaşı da bunu öğreniyor haliyle. Ama arkadaşlıkları devam
ediyor. Hatta 1985'teki bir röportajda Mercury, Austin hakkında: "Bütün
aşıklarım niye Austin'in yerini alamadıklarını soruyorlar. Çünkü bu imkânsız.
Tek arkadaşım Mary ve ben başka birini istemiyorum. O benim yasal eşim. Bu
benim için evlilik gibi. Birbirimize inanıyoruz ve bu bana yeter. Bir erkeğe,
Mary'e aşık olduğum gibi olamazdım." şeklinde bir röportajı bulunmakta.
Olaylar böyle gelişirken Queen grubu haricindeki menajer
dahil takım arkadaşları ona ihanet ediyorlar ve yollar ayrılıyor. Yeni bir
menajer bulunuyor. Ve daha güçlü bir şekilde konserlerine albümlerine devam
ediyorlar. O sıralar Jim adlı bir adamla güzel bir ilişkisi oluyor. Ve maalesef
45 yaşında AIDS hastalığından dolayı vefat ediyor.
Freddie’nin gerçek hayatına gelirsek, asıl ismi Farrokh
Bulsara. Britanyalı, 5 Eylül 1946 doğumlu bir rockstar. Parsi kökenli bir
ailede zamanın İngiliz kolonisi olan Zanzibar adasında dünyaya geldi. Eğitimini
Bombay’da St. Peter yatılı okulunda tamamladı. Burada piyano çalmayı öğrendi. Zanzibar’a
dönmeden önce St. Mary’s Lisesi’nde eğitimini tamamladı. 17 yaşında iken ailesi
ile birlikte Birleşik Krallığa taşındılar.
Sesine gelirsek kaydedilmiş olan vokal aralığı yaklaşık 4 oktav.
4. Oktav ara oktavdır. En çok rastlanan ses dizilerini
barındırır. Erkek sesleri için ilk sınır noktasıdır. Bu sınıra erişebilen erkek
sayısı azdır. Freddie Mercury yaklaşık 4 oktav(falsetto dahil) Konuşurken
bariton ancak şarkı söylerken tenor olduğu biliniyor.
Filmi kısaca kendi açımdan beğendim. Queen grubunu önceden
de dinliyordum. Freddie’nin hayat hikayesini izleyince daha bir sevdim. Gayet
akıcı ilerledi. Güzel bir atmosferdi o konser sahnelerinde de bir seyirci
patlaması yaşanmıştı. Keşke o yıllarda doğmuş olsaymışım ve gidip dinleme
şansım olsaymış. Neyse ki birçok platformda sayısız şarkıları var onlarla idare
ediyoruz. Kendimize konser atmosferi yaratabiliyoruz. Freddie dişleri yüzünden
kendini özgüvensiz hissetse de kendisinin verdiği enerji o müziğe olan tutkusu
bambaşka. İnsanı etkiliyor o muazzam sesiyle. İlk film incelememizi burada
sonlandırıyorum. Vakti olan izlesin kendinize güzel bir müzik ziyafeti verin.
Bu akşam bu kadardı. İyi ve güzellikle kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder