Back To The Future

 

Öncelikle selam herkese. Yine birkaç hafta yoktum buralarda ama inanın hep kontrol ediyorum bugün bloğuma girip inceleyen biri var mı diye. Henüz çok bir kitlem olmamasına rağmen yine de yazmak müthiş bir şey bana göre.

Mesleğimi de bu yönde devam ettirmeyi planladım. Biraz istikrarlı olursam başaracağıma inanıyorum. Şimdilik sohbetimizi bir kenara bırakıp izlediğim film hakkında bir inceleme yapmaya karar verdim.

 

Filmin adı ne mi dersiniz?

BACK TO THE FUTURE (GELECEĞE DÖNÜŞ 1985)

Bu serinin ilk bölümünü geçen yılın sonlarında izlemiştim. Netflix’te o zamanlar 2 ve 3. Bölümleri yoktu ama sonradan eklenmiş buna sevindim. Bence şimdiye kadar izlediğim en iyi bilim kurgu ve macera filmi. Altına imzamı atarım çok beğendim. Kitabı olsa onu bile okurdum.

Bu film serisinin başrolünü Michael J. Fox (Marty McFly) ve Christopher Lloyd (Emmett Brown) canlandırıyor. Marty henüz gençliğinin zirvesinde bir delikanlı. Gitmek istediği her yere kaykayıyla gitmeye bayılır. Emmett yani kısa adıyla Dr. Brown bir bilim insanıdır. Tarihin en çok dikkat çeken bir zaman makinesini tasarlamıştır. Bir gece vakti Marty Dr. Brown zaman makinesini test etmeye çalışırlar. Sonrasında kazara 1985 yılından 1955 yılına ışınlanırlar. O zamanlar daha lisede olan annesi ile babasının birbirlerine aşık olmasını engeller. Hatasını telafi etmek içinse çok az zamanı vardır. Bir an önce 1985 yılına geri dönmek zorundadır.

Filmin 2. Serisinde bir felaketi önlemek için 30 yıl sonrasına giden Marty ve Dr. Brown ve onlara katılmak zorunda kalan Marty’nin sevgilisi Jennifer, 1985 yılına geri döndüklerinde zaman çizgisinin Biff Tannen tarafından değiştirildiğini fark eder. Biff ise öğrenim gördükleri lisedeki serseri ve zorba öğrencilerden biridir.

Serinin son filminde ise bir geçmiş bir gelecek arasında gidip gelirken 1885 yılında kendilerini vahşi batı’da bulurlar. Geri dönmeye çabalasalarda zaman makinesi yolda hasar gördüğü için tamir etmek zorunda kalırlar. Dr. Brown bu sırada öldürüleceğini anlar çünkü bir fotoğrafta mezar taşında adı yazılıdır. Bunu önlemek içinse Marty yardımına koşar. Kendini bilime adayan Doktor aşka inanmazken onun inancını kıran kişi ise o dönemlerin bir hanımefendisi olur. Clara çok güzel bir kadın. Jules Verne hayranı. Birbirlerine aşık olduktan sonra bile çocuklarının adını ne koyarlar tahmin edersiniz. Marty tek başına zaman makinesi ile 1985 yılına dönmeyi başarır. Dr. Brown’u tam kaybettiğini zannederken aslında treni bile bir zaman makinesine dönüştürecek kadar akıllı olan Emmett Brown karısı Clara ve çocuklarıyla geri dönmeyi başarır.

Üçüncü filmde çok sık detaya girsem de izleyince daha zevk alacağınızı umuyorum. Filmin ilk bölümüne hayran kalmıştım. Son filmin de sonlarına doğru izlerken çok keyif aldım. Bu filmin vizyona girdiği zamanlarda yaşıyor olsaydık çoğumuz sinemada izlemenin keyfini baya sürebilirdik bence.

Umarım bu yayın filmi izlemenize vesile olur. Filmden sevdiğim bir alıntıyı da bırakıyorum.